Sap Palas


1984 yılı Temmuz ya da ağustos ayı içerisindeydi. Annemin Mehmet amcasının oğlu Necati Kunç Almanya’dan izinli gelmişti. Arkadaşlarımdan; Bekçi Şakir’in oğlu Muammer Bulduk ve Cesari Mehmet’in oğlu Tuncay Değirmencioğlu ile birlikte Tuncay’ın Kırşehir yolu üzerinde Darıözü mevkinde bulunan meşhur Sap Palas’ına gitmiştik. Ağzınıza layık orada çok güzel bir piknik yapmıştık. Bu piknikle ilgili Necati abim tarafından çekilen fotoğrafımız yukarıda görülmektedir. Üzerinde kahverengi süveteri olan Tuncay, ortadaki Muammer ve onun yanındaki de benim.

Tuncay, verimli ve kanal sulamalı bu tarlasına fasulye ekerdi. Çevredeki arpa ve buğday tarlalarının biçilmesi sonucu başaklardan kalan saplarla kendine tarlasının her tarafını gözetebileceği yüksekçe bir yere içinde misafirlerini de ağırlayabileceği büyüklükte bir alaçık (*) yapmıştı. Alaçığını da, telis torbalara bastığı saplarla minder ve yastık yaparak döşemişti. Bu nedenle buraya “Sap Palas” ismini vermiştik.

Necati abim, bize resmi Almanya’dan postaladığında, kartın arkasına 03.09.1984 tarihini atmış. Bu tarih, muhtemelen resmi bize gönderdiği tarih olabilir. İşte, o günler sanki hiç yaşanmamış gibi yalan oldu gitti. Elimizde kalan bu fotoğrafa bakarak; yalan olan o günleri, hafızalarımızdaki kalan izlerinden tekrar yaşamanın tadına varıyoruz.

(*) Alaçık: Üzeri dal veya hasırla örtülen çoban evi, tarla, bostan, bağ kulübesi, çardak.

Recep Altun Kaman-Kırşehir

Yorum Gönder

0 Yorumlar